- töpun
- [tʰö:pʰʏn̬]f töpunar, tapanirпотеря
Исландско-русский словарь. — М.. В.П.Берков, А. Бёдварссон . 1962.
Исландско-русский словарь. — М.. В.П.Берков, А. Бёдварссон . 1962.
gol atmak (veya yapmak) — topun karşı takımın kalesine girmesini sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gol yemek — topun kendi kalesine girmesine engel olamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Definitions of Tibet — Tibet, a historical plateau region in Central Asia, is today mostly under the sovereignty of the People s Republic of China and administered as the Tibet Autonomous Region. However, the term Tibet is subject to many definitions and controversy… … Wikipedia
Dierk Prawdzik — (2002) Dierk Prawdzik (* 19. Juli 1962 in Nürnberg) ist ein deutscher Schauspieler, Sänger und Synchronsprecher. Inhaltsverzeichnis 1 Le … Deutsch Wikipedia
Prawdzik — Dierk Prawdzik Dierk Prawdzik (* 19. Juli 1962 in Nürnberg) ist ein deutscher Schauspieler, Sänger und Synchronsprecher. Inhaltsverzeichnis 1 Leben … Deutsch Wikipedia
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlama atışı — is., sp. 1) Basketbolda oyuna başlarken topun hakem tarafından havaya atılması 2) Voleybol, tenis ve masa tenisi oyunlarında ilk servis … Çağatay Osmanlı Sözlük
çember — is., mat., Far. çenber 1) Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri 2) mat. Bu biçime getirilmiş katı cisimlerin çevresi Kalbur çemberi. 3) Çocukların çevirip arkasından koştukları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çift vuruş — is., sp. Kurala aykırı ancak kasıtlı olmayan bir davranış dolayısıyla topun doğrudan doğruya kaleye vurulamadığı, iki vuruşlu bir ceza türü, endirekt atış … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgi hakemi — is., sp. Voleybolda topun veya ayağın çizgiye temas durumunu belirlemekle görevli hakem … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük